dosya : alonsocular
benim idolüm, çocukluk kahramanım, en çok sevdiğim kişilik; "fernando alonso" isimli bir formula 1 pilotudur. bu yazıda ondan bahsetmeyeceğim. bu yazıda onu benim gibi destekleyen insanlardan bahsedeceğim. çünkü aklımın köşesinde bir yerde sürekli yer kaplıyor bu tipler.
öncelikle, "alonsoculuk" kavramından bahsedeyim. bu tipleri ve kendimi özellikle inceleyince aslında nerenin vatandaşı olduğumuzun bir önemi olmadığını anladım. dünyanın çeşit yerlerinde, bu adama hayranlıktan fazlasını taşıyan kafayı kırmışlar pek çok ortak noktada buluşuyor. öncelikle bu tayfa kesinlikle eğitilemez. şu anlamda eğitilemez, fikirlerini değiştiremezsin. bu pilota duydukları hayranlığın derecesini arttıramazsın. resmen bir tek adamcılık modeli gibi, adamın ağızına bakıyor hepsi. yaptığı şey yanlış da olsa, çok doğru da olsa körü körüne savunuyorlar. bana tanıdık bir şeyi hatırlattı. lakin bu adam mistik bir adam gerçekten, ister istemez bir yerden yakalayınca sevince her yaptığını olumlu buluyorsun.
ben fanatiğim evet, ama nadir de olsa objektifleşebiliyorum. eleştirebiliyorum içim yansa da, ancak bazı ağabeyler eleştirmekten kaçınıyor. özellikle ispanyol tayfa, kendi vatandaşları da olduğundan mütevellit ilahlaştırma derecesine gidebiliyorlar. yani adamın götünün fotosu dolaşıyor twitter'da, altına biat cümeleleri diziyorlar. "kutsal göt" tanımlaması yapıyorlar. bir özlü söz tweet'i atıyor alonso, altına gelip havlayan, kişneyen, bağıran hayvan videoları atıyorlar. resmen bir tapma ivmesi var. 2022'de sorun yaşadığı takım arkadaşına inanılmaz muameleler yaptılar sosyal meydadan. adama ırkçılıktan tutun, kişisel hakaret, kişisel aşağılamaya kadar ipini koparmışcasına saldırdılar. tek suçu alonso ile mücadele etmesiydi bu arada. tabi alonso da ateşli bir adam, tepkisini hemen dile getirir. onun yaptığı en ufak bir tepkiden kopuyordu bütün bunlar. mesela bizim ülkeden eldar diye bir eleman var, her koşulda adamın en iyi olduğu bir istatistik bulup algı yapıyor. yemiyor içmiyor, her yarış sonrası bir şekilde alonso'yu övecek bir şey buluyor. ingiliz bir eleman var mesela, her yerden fırlıyor. bulgar bir çocuk var, bütün community postları altında; "alonso'ya tapıyorum" tweetleri atıyor. ben de bir yere kadar, bu adamlarla aynı fikirde oluyorum işte. 18 senedir şampiyonluk yok, 11 senedir galibiyet yok. ortada başarı yok ama hala peşindeyiz adamın.
mesela yarışları izlemeyiz, sadece ekranın sol köşesinde alonso'nun pozisyonuna bakarız. ya da alonso ekrana geldiği anda odağımız yarış olur. ciddi ciddi oturup bunu takip ederiz. çünkü fazlasının bir önemi yoktur. diğerleri öylesine vardır. başka pilotlarla işimiz yoktur. bu adam nerede ne yapıyorsa doğrudur. çıkar bir şeye bozulur sallar, haklısını yapıştırırız. ertesi hafta geri vites yapar, yine haklısını yaparız. bizim sorgulama yeteneğimiz yoktur. alonso bizim yerimize sorgular zaten. bazı adamlar, varlığı ile güven verirler. bu adam bugüne kadar yaptığı her şeyde bir sebep sundu. yanlış işleri bile doğru sebeplerle yaptı. en önemli özelliği de hırsı, inatla hala yapışması bu işlere bizi daha da ateşliyor. mesela youtube'da really3d diye ispanyol bir çocuk var. adam bütün yarışların animasyonunu yapmaya başladı, ama bu animasyonlarda bir şekilde iş alonso'nun yarışmasıyla bitiyordu. bu da ister istemez, bütün alonso'cuları delirtti. insanlar anlam veremediler, "niye kendinizi kandırıyorsunuz?" dediler. hah işte o olay öyle değildi. bizim gözümüzde zaten her şey o şekilde yaşanıyordu. şöyle olsaydı, böyle olsaydılarla dolu bi bakış açımız var. eğer her şey düzgün ve yerinde olsaydı alonso zaten hepsini kazanırdı diye bakarız. bu çocuk bu projeyi ilk yaptığı zaman o yüzden bu kadar sevildi.
alonso'cu kızlar da başka alemdedir mesela. işte bugünlerde popüler leclerc var yakışıklı makışıklı diye seviyor kız f1 fanları. lakin alonso'yu seven kadın f1 fanları bunu yakışıklı olduğu için değil, yine kusursuz erkek olarak buldukları için yapıyorlar. daha cüretkarlar, daha ateşli bakıyorlar. bir şeyi beğendiğin zaman neye göründüğünün bir önemi yoktur. kanını çeken şeyi bulduğun anda, 43 yaşındaki bir bunak da sana dünyanın en seksi erkeği olarak gelebilir. işte bunun en büyük sebebi gösterdiği tutum, yaklaşım, hayat hikayesidir. zaten bu adamın hayatını derinlemesine bilip de sevmeme işine girişeni de çok görmedim. ufak tefek magazinsel dedikodular sebebiyle sevilmiyor. seveni tam tapaar, sevmeyeni de nefret eder. öyle bir adamdır kendisi. bu tayfa bir gün azalarak yok olacaktır biliyorum ama ayakta kalanlar bile o geçen 20 küsür senenin hatırasıyla dolup taşıyor. biz alonsoculuğa başarılarla başladık ama bugüne gelme sebebimiz başarılar olmadı. tamamen şahsın fantastik karakteri sebep oldu buna. bu çocukları bu saatten sonra eğitemezsiniz. bu da aklımdaki başka bir konuydu işte.
Yorumlar
Yorum Gönder