dosya : kumbara

     malum olaylar sebebiyle kart ile olan harcamalarda bazı sıkıntılar yaşamaktayım. yani bir kredi kartını geçtim, banka kartı kullanımı bile yapamıyorum çünkü anında bloke ihtimali doğuyor. bu yüzden elime bir para geçiyorsa, ya da şayet geçme ihtimali oluyorsa bu nakit şeklinde oluyor. hani derler ya "cash is king" diye bir şeyler... öyleli bir durumu mecburen yaşıyorum. oysa ne güzeldi kredi kartından harcama yapabilmek. ah eski günler, geriye gelmesi çok zor günler. 

    bu nakit harcamalarda para üstü olayı oluyordu haliyle. bugünlerde bozuk paraların gerçekten kendi başlarına bir işlevi kalmamış durumda. hani belki birçok bozuk para bir araya gelse, bir bütün oluşturup bir işe yararlardı ancak tek başlarına bir hiçten farksızlar. işte bu yüzden onları bir arada tutma gereğini düşündüm. mağaramsı odamdaki çekmecemin içinde karton bir kutuda madeni bir liraları, madeni elli kuruşları biriktirmeye başladım. öyle uçuk kaçık bir birikim değildi elbette ama uzun vadede sayıları epey arttı. o karton kutuyu bir nevi kumbara olarak kullanıyordum. sonra o paraların yanına, kağıt beş liralar ve kağıt on liralar da eklenmeye başladı. böyle ufak ufak, bir araya geldiklerinde bir anlam ifade ettikleri hissini almaya başlamıştım. tabi karton bir kutuda, her zaman erişilebilir olmaları onları duruma göre harcama ihtimalimi arttırıyordu. 

    küçükken diğer çocuklarda metal/gümüş renkte bir iş bankası kumbarası hatırlıyorum. böyle havalı bir şeydi. benim olsun isterdim ama işin özü elime biriktirecek bir para geçmiyordu ama insan heves eder tutturur, ya da içinden geçer işte. hiç kumbara işlerine giremedim. oysa çok geç kalınmış bir hamle de olsa, varlığını unutacağın ve günün sonunda çok işine yarayabilecek bir para fikri beni hep cezbetmişti. bu karton kutu canımı çok sıkıyordu, kenarlarından bantlasam bile kolayca onu yok edebilirdim. bu işin tek bir çözümü vardı!

    derken aklıma bir kumbara yapmak geldi. eğer bunları bir kutuya atarsam, bu kutuyu asla açamazsam... uzun vadede beklediğimden daha büyük verim alabileceğim paralara dönebileceklerini düşündüm. çünkü, madeni paraları olmasa da, kağıt paraları bir araya geldiklerinde harcama gafletinde bulunmuştum. belki yine uzun bir sürede, tekrar biriktklerinde daha büyük para edeceklerdi ama ben bu durum yerine tamamen bütün bu paraların birikmesini istedim. bim'den metal bir kumbara aldım... bu kumbaraya evvela bozuk paraları attım. daha sonra da eldeki kağıt paraları sıkıştırdım... kumbara çok küçük geldi gözüme. ayrıca kolayca ezilip bükülünce kumbarayı kısa sürede patlattım. 

    ardından da daha büyük hacimli bir kumbara aldım. yaklaşık 10 gündür elimde ve neredeyse her gün içerisine bir katkıda bulundum. bozuk paraların sayısını aklımda bile tutamıyorum, yerden bulduklarım, orada burada birikenler, insanlardan zorla aldıklarım derken her fırsatı değerlendiriyorum. zaten o bozuk paralar başkalarının da bir işine yaramadığı için, onlardan istemek veya almak daha kolay oluyor. aman ne olacak diye veriyorlar. benim minik birikim için küçük ama uzun vadede verimli bir iş olmuş oluyor. bu geniş kumbaramı ağzına kadar bozuk para ile doldurup finalde hepsini teker teker sayma fikri beni benden alıyor. tabi bu kumbaranın bir de kağıt para kısmı var. orada da fena iş çıkartmadım. yakın zamandaki tüm para üstlerinden gelen beşlik ve onlukları atarak başladım. sonrasında da aldığım iki farklı bahşişdeki küsürat kağıt paraları attım. mesela dün elimde bir ikiyüzlük banknot vardı, onu harcayıp kalan paraüstünü de bu kumbaraya attım. 

    rakamın şu an için hiçbir şey ifade etmediğinin farkındayım ama kendime bir hedef belirledim. 31 aralık 2025 gününe kadar bu kumbaraya elime ne geçerse atacağım. hatta kafamdaki fikir, yazın gelecek tüm bahşişleri, zoraki ihtiyaçlara ayrılmış olanlar dışındaki tüm paraları bir şekilde buraya atmak. günün sonunda yeterince dirençli olursam epey güzel bir para çıkacağını düşünüyorum. bu zor durumda benim için bir can simidi olacağından hiç kuşkum yok. belki hayalini kurduğum bir şeyleri almamı sağlar, belki bir yatırım aracı olur bilemiyorum. günün sonunda ortaya çıkacak paranın bir şeyleri yoluna koyma planımda güzel bir yer kaplayacağını biliyorum ama. burada bana düşen iş, sabırlı ve iradeli olabilmek. her ne olursa olsun o parayı yok saymak, fuzuli harcamalar yerine buraya parayı koymak vs. ayrıca içerisinde ne kadar olduğuna dair bir beyin fırtınasına da girmek istemiyorum. olay zaten finalde çıkacak rakama şaşırmak, sanki gökten para gelmiş gibi bir hissiyata kapılmak. bu beni motive edebilir diye düşünüyorum. elbette inançlı ve kararlı olmak bu işin diğer yarısı olacak haliyle. 

    aslında bu çaba da, giderek anlamsızlaşan hayatıma bir amaç katmak, bir renk katmak gibi duruyor. bir şeyleri bir araya getirerek yeni bir bütün yapmanın kişisel tatminim için de faydalı olacağını düşünüyorum. bugüne kadar hep savurgan bir insan oldum, tutumlu olmayı beceremedim. belki de hayatımda ilk kez bu konuda bir adım atabilirim diye düşünüyorum. nefsi terbiye edebileceğim bir yol bulmuş da olabilirim. bu blogun final yazısında da topladığım parayı buraya yazmaktan büyük keyif duyacağım ayrıca. 

    aslında bu paraları tamamen dövize çevirip bir kumbara şekli yapmak daha mantıklı olurdu tabi ama, en azından büyük paralarda döviz yöntemi kullanarak küçük paralarda türk lirasından devam da edilebilir. zaten bozuk madeni 1 liraların bir dövize dönüşmesi için 37 tanesinin bir araya gelmesi falan gerekiyor günümüzde. bu zahmetli işten ziyade, elime geçeni içeri tıkmak daha mantıklı. hem kim bilir, bir sonraki sefer iki senelik bir kumbara yaparım. sanırım banka hesaplarının bloke olması olayının bana katabileceği tek olumlu şey bu olabilir. gerçekten bazen düştüğüm rezil durumla alay etmeye çalışıyorum. dışarıdan bakıldığında acınacak bir haldeyim ama bununla yaşamaya çalışıyorum. ne edersin işte, bir liralarla bu işi döndürürüm aynen... 

    kumbara işinden cılız da olsa umutluyuz. en azından! en azından diyorum işte. bu kadar boş çabanın içinde belki anlamlanacak bir çaba olabilir. bu zor günlerin geçmesini tüm kalbimle diliyor ve daha mantıklı bir insan olma konusunda kendimi eğitmeye çalışıyorum diyelim. 

    herkesin bir kurtuluş planı var. kimisi büyük oynuyor, kimisi daha gerçekçi. benimkisi ise utanç verici derecede küçük: bir kumbara. evet, şu çocuklara öğretilen basit tasarruf alışkanlığının çaresiz bir yetişkin versiyonuyum. küçük paralarla geleceğimi kurtaracak değilim, bunu biliyorum. ama en azından kendime, bir şeyleri kontrol edebildiğime dair küçük bir yalan söyleyebilirim. ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünürken, marketten dönerken cebimde kalan üç beş bozukluğu avuçlayıp kumbaraya atıyorum. sanki finansal bir devrim yapıyormuşum gibi. belki de bir noktada bu alışkanlık beni küçük bir kaçamak kahveye, ya da bir gün nefes almak için yapacağım minik bir kaçamağa götürecek. büyük hayallerim yok. zaten büyük hayaller kuracak birikimim de yok. savurganlık konusunda ustayım, belki de bu yüzden böyle ufak bir çaba bana absürt geliyor. gereksiz harcamalarla kaç kere kendi ayağıma sıktım, hesaplayamıyorum bile. karnım açken bile anlık heveslerle sipariş verdiğim yemekler, kullanmayacağımı bile bile aldığım ıvır zıvırlar... oysa şimdi, elimde küçücük de olsa bir kontrol hissi var. kumbaraya attığım her bozukluk, geçmişteki aptallıklarımı küçümseyen bir tokat gibi.

    insan ne kadar düştüğünü, küçük şeylerden medet ummaya başlayınca fark ediyor. beş lira attığımda içimde oluşan saçma sapan umut, beni hem güldürüyor hem de üzüyor. yine de devam ediyorum. çünkü hiçbir şey yapmamaktan iyidir. çünkü belki de kumbaranın kendisi bir metafordur: biriken şey paradan çok sabırdır, iradedir, zamandır. o gün geldiğinde, içini açtığımda büyük bir hazine bulmayacağım, bunu biliyorum. ama en azından bugünlerde verdiğim bu minicik savaşın hatırasını saklıyor olacağım. belki de en büyük birikim, o günleri geride bırakmış olmak olacak. falan falan işte...



lütfen bana yardım et metal dostum...


    bu da aklımdaki bir başka meseleydi işte...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

dosya : ipek

dosya : uygur kardeşler

dosya : gravity falls