dosya : amerikan depo savaşları
bu youtube kanalı aslında can hoca ile başlattığımız bir makara. abimizin ismi tarık... amerikada yaşıyor. hangi sebepten ötürü gittiği bilinmemekte. yani bize kalsa çok kolay bir fetöcu iması yapabiliyoruz, gerek videolara girişteki abartılı; "selamun aleykum arkadaşlar" kısmı olsun, gerekse orada ezilmiş halkla olan yakın diyalogu olsun, bize buram buram bu kokuyu getiriyor. yine de hiç kimseyi net bir şekilde böyle suçlayamayız.
kanalın konsepti harika. bir depo alıyor, içerisindeki eşyaları tek tek inceliyor, fiyat biçiyor ve yukarıda depoyu aldığı fiyatla ilgili bir sayaç var. içeriden değerli bir şeyler çıktıkça kar ediyor. yani insanın canı da çekiyor, aklı çeliniyor. 300 dolar verip girdiği bir depodan 1500 dolarlık eşya bulması biraz ilginç geliyor. hem bir sürprizin içinde arayışta olmak, hem de insanın dopamin hormonu veya arıtk ismi neyse mutluluk salgılayacak hormonlarını çalıştıran bir şey. evet depo kötü de çıkabilir, başarısız da olabilirsin ama onun heyecanı. belki değerli olmasa bile hoşuna gidecek bir şey bulma ihtimalin falan. hatta başka insanların hayatına dair de bir şeyler çıkıyor karşına ama tarık hoca bu konuda birazcık şey. milletin özelini pek tutmuyor videoda ve inatla kişisel eşyaları teslim ediyor. sanırım ben etmeyebilirdim. bilemiyorum..
tarık hoca'nın kanal konsepti harika. kendini de izleten bir tarzı var. lakin bu adam garip bir adam. bu sonuca ulaşmamı sağlayan şey zaten en başta videoları. herhangi bir videosunu izleyen insan da garipliği fark edecektir. tepkiler inanılmaz. bir insan fareli bir depoda gümüş buldu diye; "harikaaaa" diyebiliyorsa ister istemez motivasyonunu merak edersiniz.
tarık hoca'daki ilk gözümüze çarpan arıza youtube yorumlarına verdiği cevaplar. bizim gariban türk insanı bildiğiniz gibi. hepsi de niyeyse çayı kahveyi alıp videoyu izliyorlar, otomatik bir esnaf mantığı ile kolay gelsinler mi dersiniz, bereketli olsun abimler mi dersiniz. herkes bir yerden kafasını çıkartıp kendini olayın içine sokmaya çalışıyor. kar ettiği zaman kendi kar etmiş gibi sevinen ağabeyler mesajlarına tamamen yansıtıyorlar bu durumu. tabi zarar etti diye havaya uçan kıskanç tayfa da her zaman olduğu yerde. bir de bu işe girmek isteyen, kolay para kazanmanın kokusunu alan, hatta daha yolun amerika'ya bile göç etmemiş kısmında olan tayfa da ayrı çekici. zibilyon tane övgü yazıp, satır aralarında sorular soruyorlardı tarık ağabey'e. bazısı direkt soru soruyordu. ya başka bir konuda yazıyordu. tarık ağabey'in youtube cevaplama mekaniği ise tek çalışıyor. yorumda ne yazarsa yazsın otomatik bir cevabı var herifin her videoda; "teşekkürler kardeşim." tamamen kestirip atıyor karşısındakini. binbir umutla, paragraflarla döşenen soruları iki kelimesi ile yok ediyor. biraz fazla acımasızsın tarık ağabey...
bir başka huyu da bitpazarı satışları. gerçekten izlenmesi gereken bir video serisi. bu aralar çok yapmıyor başı belaya girmiş olabilir. geçen sene özellikle yine can hoca'yla her videoda dikkatimizi çeken bir şey vardı. aynen replik replik yazıyorum şimdi;
beyaz adam : hello. how much is that?
tarık ağabey : 16 dollar(?)
beyaz adam : is it possible for it to be 15 dollars?
tarık ağabey : no way. please i don't want to sell you anything... (görüyorsunuz arkadaşlar bizi dolandırmaya çalışıyor... böyle kötü niyetli adamlar her zaman varlar. dikkat etmemiz gerekiyor. ona ürün satmayacağımı ve buradan gitmesi gerektiğini söyledim. )
(...)
siyahi genç adam : hello nigga! what's up? how much?
tarık ağabey : 16 dollar my friend.
siyahi genç adam : oh man! i have only five...
tarık ağabey : no problem my friend. it is okay. thank you. have a good day. (arkadaşlar gördüğünüz gibi ihtiyacı varmış. burada çok fazla ihtiyacı olanlar var. biz de yardım etmeye çalışıyoruz. çok iyi bir adam....)
(...)
siyahi teyze : hi boii, i need that...
tarık ağabey : okay mama(?) it is free for you.
siyahi teyze : really? thanks sweetheart
tarık ağabey : no problem mama(?)
(...)
yani konuya dönecek olursak bu adam dümdüz bir ırkçı. bitpazarında beyazlara hiçbir kıyak geçmiyor. görünce bile kendini kaybediyor. durduk yere bir kaç beyaz ile sövüşmesi bile var. delleniyor resmen. ama siyahi insanlara da çok nazik. varını yoğunu vermeye çalışıyor. hele mama demesi bile zaten başlı başına bir olay. karşısındaki de bunu hemen benimsiyor. ağabey belli ki iltica ettiğinde zor şartlarda yaşamış. bazı şeyleri fazla içsel yaşamış. ezilen insanlara, ezildiğini düşündüğü insanlara çok merhametli yaklaşıyor. bunu haiti, küba, latin tayfasına da yapıyor. ancak bir beyazsanız tarık ağabeyin bitpazarı tezgahından uzak durmalısınız.
geçenlerde bir videosunda, eşi bundan bir ürün istemiş. adam o ürünün olduğu depoyu gidip almış. gerisine kar gözüküyle bakıyor. diyorum ya akıl almaz bir süreç yaşatıyor kafada. bazı bulduğu şeyler benim çok hoşuma gidiyor. insan neler neler yapar, ne koleksiyonlar dizer diye düşünüyorum. bu yönden yaşadığı hayatı şanslı buluyorum. bir gün yolum amerika'ya ve ağabeyin bit pazarına düşerse alacağım tepkiyi de çok merak ediyorum. türklere karşı bir kinim yok. ama böyle bir durumda ilk anda bir ingiliz aksani ile girer kafayı tırtlattırırım ona diye düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder