dosya : tonguç akademi

     bu youtube kanalını bilenler bilir. bir dönem resmen tak diye ele geçirmişti piyasayı. şimdi ne haldeler bilmiyorum ama konsept olarak kusursuz ve yaratıcı bir işti. yıllardır ders videoları hep sıkıcı ve boş boş konuşmalar halinde geçerdi. iki tane eleman bunu interaktif hale getirip resmen işi eğlenceli hale getirmişlerdi.

    normalde nedir mesela; "bir tane beyaz önlüklü öğretmen, beyaz tahtanın önünde durur ve konuyu anlatır." bu şekilde ilerler bu takviye konu anlatım videoları. bu elemanların konseptinde ise kocaman bir ekran, gözüken sadece eller ve duyduğumuz sesler. iki farklı persona yaratıyorlar, bir diyalog halindeler ve dersi yediriyorlar. tek kusurları kolay olan şeylerde kalmaları. ancak gurme bir öğrenci için iyi bir temellendirme yöntemi. ben de kısa ders çalışma dönemimde çok işime yaramıştı ve gülüyorduk yani. hatta bir yerden sonra, işime yaramasa da izliyordum videolarını. bir youtuber edasıyla takip ediyordum. bir anlatıcı ve yanında haylaz öğrencisi. heriflerin ikisi de öğretmenmiş, birisi sayısal birisi sözel belli ki, konuya göre yer değiştiriyorlardı. kendi aralarında da bir makara döndürerek video çekerlerdi. tabi paranın kokusu feci bir şeydir, zamanla o kalitenin anasını ağlatıp saf para kazanma anlayışına büründüler. ne masumluk kaldı, ne öğreticilik. 

    keza bugün bile, eğitim videolarında mecburi bir farklılık amacı var. çünkü dikkat çekmek zorundalar, anlattıkları konu aslında aynı yeni bir şey yok müfredat değişmedikçe. ancak kendilerini satmak zorundalar, bir şeyler farklı olmalı. hal, tavır, diksiyon.. milli eğitimin dayattığı o tek tip uslüp öğretmenlik anlayışını aşmaya çalışıyorlar. başarılı olanlar zaten başka seviyelerde, iyi paralar kazanıyorlar. dönüp atanmakla bile uğraşmak istemiyorlar. bu ülke için çok kritik bir pasta bu. aileler deli paralar harcarlar, ancak yine yetmez ve çocuk soluğu başka arayışlarda bulur. tek bir tıkla bir videoya ulaşır anlayamadığı şeyi anlamak için. burada da karşına seçenekler çıkar. bu seçeneklerin içinden ilgisini en çok çekene yönelir. ne gerekli komik olmak gerekli, iyi bir "storyteller" olmak gerekli. seni izleyen kişi seni samimi bulmalı. yoksa ezbere bir şeyi okuyup geçmekle sürmüyor bu işler.

    tonguç akademi bu işin miladıydı. şimdi bir sürü fenomen öğretmenler var. yaptıkları az şeyle bile dünyaları ben yarattım kafasında sürdürüyorlar bu eğitim işini. benim üzüntüm, tonguç tayfanın bozulmamasıydı. yani zaten çok para kazanacaklardı. büyüyen çocukları kendilerine küstürmek çok da gerekli değildi. bu başta zaten bir sosyal sorumluluk projesiydi, yani öyle lanse edilmişti. arka taraftan daha çok para kazanabilirlerdi. sonra işin içine, akıllı haritalar, kitaplar, paketler falan çıktı. şimdi gerçekten büyük paralara satıyorlar ve bir brand olmalarından gerek, büyümeye devam ediyorlar. lakin geldikleri durumu, ekşi sözlükleri başlıklarından herkes görebilir. ilkte ne güzel övgüler varken, giderek insanların yorumları kabalaşmış. aslında işini iyi yapan, iyi insanlara hakkı bir yerlerde veriliyor. günün sonunda kendini bozarsan şamarı da yiyorsun. bu adamların sülalelerine yetecek paraları vardır rahatsız olmazlar bundan ama insan üzülüyor. güzel bulduğu, benimsediği bir projenin bu hale gelmesini. işbu blog yazısı tamamen bu durumu kınamak için yazılmıştır ve kafamın derinliklerindedir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

dosya : ipek

dosya : gravity falls

dosya : it crowd