dosya : can hoca

     herkesin hayatında belirli dönemlerde çok yakında birileri olur. istisnalar da vardır elbette, ya da daha yakın arkadaşlıklar. can hoca benim, bugün itibariyle tam 21 senelik arkadaşım. gerçekten dile kolay bir süre. ilkokulda tanıştığım, hayatımın her döneminde benimle olan birisi. biraz da ondan bahsedelim...

    can hoca ile birbirimizin her şeyini biliriz, bu biraz fazla bile gelebilir bazen ama aramızda sonsuz bir güven ilişkisi vardır. soğukluk girmiş midir? haliyle görüşmediğimiz, konuşmadığımız dönemler de olmuştur. günün sonunda her şekilde bir araya gelmişizdir. biliyorum ki, gelecekte de geleceğiz. bu birbirinin huyunu anladıktan sonra değişecek bir durum değil artık çünkü. olay bir karakter gelişimi ise, ikimizin de karakteri defalarca değişti, evrim geçirdi falan. geldiğimiz noktada biz yine bir arada kaldık. 

    öyle her gün, saatlerce süren bir konuşma değil bu. yeri ve zamanında, denk geldiğinde... ufacık bir çocukken bile can hoca ile uyumluyduk. her zaman bir ortak noktada buluşmuştuk. benim kafamdaki faaliyetlere her zaman ilgisi olabilen bir adamdı. keza benim de ona, bütün bu zaman diliminde bazı istisnalar haricinde hep bir nezaketim oldu. ondan çok şey öğrendim, onun sayesinde bir sürü hobi edindim. beni gerçekten etkileyen, ve yaptığı etkiden memnun kaldığım birisi oldu. ikimiz de çok zekiyiz. ikimizin de kafası benzer noktaları görebiliyor. aynı şeylere gülüyoruz, aynı şeyleri yakalıyoruz. korkunç bir hafızamız var mesela, seneler evvel olan bir detay bile tek kelimemizle aklımıza geliyor. belki binlerce detay vardır, binlerce keyword vardır ortaya çıktığında aklımıza devamını getiren. 

    iyi gün dostluğunda sıkıntı yok. peki ya kötü günler? aslında bu konuda can hoca'ya pek güvenmezdim. karakteri itibariyle, bazen çok hassas olamayacağını düşünürdüm. can hoca ile çok güldüm. yıllardır güldüm. annem öldüğünde bile, beni bir şekilde güldürmeyi başarmıştı. kötü günlerimin hepsinde yanımda oldu. hatta yakındaysak, bunu yüz yüze yaptı. öyle çok buluşan eden insanlar olmadık, ancak benden olumsuz bir şey duyduğunda finalde birlikte çay içiyor olurduk. ben de boş durmam tabi ki, olası bir negatif durumda çok pis darlarım onu. illa anlattırıp, iyi gelmeye çalışırım. bu yazılı olmayan bir kuraldır.  elbette bazen yaşadığım şeylerin onun için bile fazla olduğunu düşündüğüm zamanlar oldu. buna rağmen son bir senede hatta daha uzun vadede elinden gelenin fazlasını yaptı. yaptığım hatalarda da her gün destekledi beni, yanlış olduğunu yapmamam gerektiğini söyledi ama desteğini çekmedi. günün sonunda haklı da çıksa yüzüme vurmadı. sanki yaşanmamış gibi davranabildi. her şeyin düzeleceği konusunda hep inandı bana. bugün bile her şeyi halledeceğimi düşünüyor. mesela bizim aramızda şöyle bir ilişki de vardır. bazen zor kararlar alacağımız zaman, aklımıza bu zor kararlar takıldığı zaman birbirimize açılırız ilk başta. hangi tarafın kafasındaysa o ihtimal dökülür karşısındakine, diğeri de oturur bunu masaya döker. enine boyuna ele alırız konuyu. finalde alınan karar akla ve mantığa uygun hale gelir. bu ikimiz için de geçerli, yani bir taraf diğer tarafı hiç yalnız bırakmamıştır bu süreçte. buna zaten yıllar da şahittir. hala daha kritik konularda iki tarafın da tercihi ilk başta birbirimize açmaktır kafamızdakileri.

    can hoca benim en yakın arkadaşım. zamanında, istanbul'da bir iş bulursam onunla bir ev tutup öyle bir düzen kurmayı düşünmüştüm. elbette karakter yoksunu bu şahıs, bu planları başkasıyla yaptığı için okkalı bi siktir çekmişti bana hala unutmam! bu yüzden ömür boyu tepesine bineceğim, kaderimi yaktı lan şerefsiz ühühüh. kendisi benim hobilerime ucundan da olsa ilgi gösterir bu yüzden çok takdir ediyorum. hani böyle bir şeyi çok sevip de her seferinde kendi kendime yaşamama gerek kalmaz. ona anlatabilirim, katılım sağlar. böylece insani bir tatmin oluşur. yani ben de aynı şekilde davranıyorum da anime falan izliyor son zamanlarda her şeyin de bir sınırı var... 

    hayatımızın her dönemini iyi bildiğimiz için, çok fazla ortak tanıdığımız var. hani bir kişiyi sadece o tanısa bile, o kişi bir şekilde benimle tanışıyor. mesela bugün aklımıza geldi, slovakyadan değişim programı ile gelen martin diye bir eleman vardı. can hoca ile arkadaş olmuşlar, çünkü onun okuluna gelmiş yani. dönüp dolaşıp benimle tanıştı bir şekilde, benimle muhabbet kurdu. herif beni görmeden, türkiye ilgili bir anı olarak tutmaya devam ediyor haladır. yine benim sınıfımdan bir kızın, benim gidemediğim can hoca'nın tiyatro gösterisine gitmesi var mesela. hani ne alaka? liselerimiz de öyle yakın değildi mesela. işte garip bir şekilde, insanlar insanlarla bağıntı kuruyor ve biz ortak nokta oluyoruz. zaten kişi olarak tanımasak bile, hakkında her şeyi biliyoruz o kişiler için. sürekli bir masaya yatırma işi, sürekli bir analiz işi. hayatımıza girip çıkan insanları da detaylı olarak biliyoruz elbette. 

    can hoca benim için çok değerlidir. hayatımın hangi noktasında olursam olayım benden bir şey istediğinde bunu tereddütsüz yaparım. hani imkanlar ne el verirse, kendisi için yapamayacağım şey yoktur. tek bir ricası yeterli olur genelde bunun için. hatta bazen ona da sormadan burnumu sokmak istiyorum çoğu şeye, öyle bir müdahale isteği vardır içimde. paşamız bazen sınır çizebiliyor tabi ki. bir başka konu da aileler hakkında, küçüklüğümden beri evlerine ne zaman gitsem çok iyi muamele görmüşümdür. annesi çok çok iyi davranmıştı bana hatırlıyorum. keza can hoca da bize gidip geldiğinde hep mutlu ayrılmıştır. annem öldüğünde, bir başka üzülmüştür haliyle. aslında aramızda kültür farkı da vardır ama bunu hiç sorun etmemişizdir. farklılıklarımıza çoğu zaman büyük hakaretlerle saldırıda bulunuruz, buna iki taraf da alınmaz. ne değer bırakırız, ne özel. her konuya sonsuz bir hakaret eğilimi vardır. yine de bu bir sorun değildir. başkası höt dese alınıp tavır koyarız, ancak bu ikili kendi arasında utanmaz durumdadır. 

    insanın güvenebileceği bir arkadaşı olması çok güzel bir his. ona hiç sahip olamasaydım kendimi aşırı yalnız hissederdim. elbette kendimi çok yalnız hissettiğim zamanlar oluyor, ancak bir yerlerde her zaman kapısı açık olacak bir insanın olduğunu bilmek iyi bir durum. aramızda böyle 7/24 birliktelik durumu yoktur yani, sadece bazı durumlarda ekran süremiz çok artar. günlerce konuşmadığımız da oluyor haliyle. gerçi sürekli konuşup ne yapacağız? 

    can hoca kendine has birisidir. aynı anda bir sürü şeyi takip eder. kafasının içinde bir sürü şey vardır. benim gibidir. herkese hitap eden birisi değildir nihayetinde, ancak benden farklı olarak bunu daha güzel idare eder. herkesle iyi anlaşabilir. içeride bir yerlerde ise çok aykırı bir kişiliktir. hayat ikimizi de, bize uygun olmayan ait olamayacağımız ortamlara soktu. bir şekilde bugünlere getirdik kendimizi. ilk internet sitemi can hoca'nın bilgisayarından açmıştım. çok hevesli idi o da benim gibi. sonra da sınıftan başka bir eleman hacklemişti sitemizi. bir de ikimizin de benzer durumda abileri var. o yönden de ortağız. abilerimizin makarasını da çok yapmışızdır. beraber dönemine göre sardığımız oyunlar oldu, bu oyunlar esnasında genelde eğlendik. böyle rekabetçi bir havada girmedik hiç, olay genel olarak keyif almaktı. insanlarla uğraşmaya bayılırız. bunu tekil halde de çok iyi yapıyoruz ama bir araya gelince kafayı yedirtemediğimiz insan yoktur. iki çok tehlikeli insanız böyle durumlarda. bir çok kurbanımız da oldu. özellikle bir nicke sahip olduğumuz ve mesaj yazabildiğimiz her oyunda ortalığı sonuna kadar karıştırdık. giremeyeceğimiz rol, giremeyeceğimiz karakter yoktur. herbokologluk konusunda dünya markasıyızdır. her şeyi biliriz, her şeyi  iyi bildiğimizi söyleriz. aramızda da bunun kavgaları çok olur. kendisini çoğu zaman eğitiyorum ama bunun farkına varamıyor... ustası da, ağabeyi de, akıl hocası da, duayeni de benim aslında!

    bu blogu açtığımda, aslında buradan yazılan şeylerin çoğunu bildiğini biliyordum. kendi hikayemi ve kafamdakileri zaten çoktan anlatmışım meğersem. işte hayat böyle bir şeydir. meseleye bu açıdan hiç bakmamıştım.. bu yazıda da ona bir selam çakalım dedik. ömrümün sonuna kadar kaybetmek istemeyeceğim, her dönemimde yanımda olmasını istediğim ve uğruna her zorluğu göze alabilecek kadar sevdiğim bir arkadaşım, dostum hatta kardeşimdir. umarım hayat aramızdaki bu güven ilişkisini, yaşanan ve yaşanacak şeylerle sekteye uğratmaz. yani onca sene ayakta kalmışız, bundan sonra da kalırız herhalde. gülecek, irdeleyecek çok şey var.

    bu da aklıma gelen başka bir konuydu işte...

    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

dosya : ipek

dosya : uygur kardeşler

dosya : gravity falls