dosya : ergüneş
herkesin bu hayatta bir düşmanı olur. bir sürü ihanete uğradım. sokaklara düştüm, dibi gördüm. neler neler yaşadım ama hiçbir kişiye bu ergüneş denen herif kadar kinlenmedim. ilkokula uzanıyor bu adamla olan meselem. küçücük bir çocuktum. benim bir alt sınıflarımından birinin sınıf öğretmeniydi. yani sırf bu adam yüzünden öğretmenlerden nefret etmem lazım ama başka meselelerden kırgınım o meslek grubuna. bu adam tamamen birey olarak düşmanım. bana hayatımdaki ilk haksızlığı yaşatmış bile olabilir.
okulun az kullanılan arka bahçesinde, ezdiğimiz kola şişesiyle çocuklarla top oynardık. eğlenirdik gülerdik vs. bu ergüneş'in bir tane şımarık kızı vardı. zaten kendi çocuğunu, çalıştığı okulda okutan öğretmenleri hiç sevmem. bu kız da iki yaş falan küçük olmasına rağmen her yerde şımarıklığıyla karşıma çıkıyordu. yahu biz top oynarken, bu gelip bizi rahatsız ediyordu çığlık atıyordu. sonra yerden topladığı kumları kafamıza atma işi başladı. bir değil iki değil, geliyor gidiyor kafamıza kum atıyor. saçlarımın içine giriyor arkadaş yani. ben de bir gün üzerine yürüdüm bağırdım bu kıza yeter artık diye. ağlaya ağlaya kayboldu ortadan. aradan bir ders geçti, öbür tenefüse çıkıyoruz ben yine arka bahçeye yürürken hopp okulun kapısında bir el yakaladı beni. baktım bu ergüneş insanı. hiçbir şey demeden çattt diye bir tokat. hayatımda babamdan tokat yememişim he adamı yerden yere vuruyoruz... neye uğradığımı şaşırdım o tokattan sonra. "sen kızımı dövmüşsün." dedi. tam ağzımı açacağım çaaat bir tokat daha. canım nasıl yanıyor ama. tam; "vurmadım" diyeceğim, üçüncü tokat geldi. sonra arka arkaya vurmaya başladı bana. eli de ağırmış herifin.
inanılmaz ağrıma gitti. resmen kocaman adam, küçücük çocuğu okulun ortasında tokatlamıştı. gerçekten de kızına vurmamıştım bu arada, sadece bağırmak... eve gittim, anneme anlattım delirdi. o da babama aktarmış. hayatında okula uğramamış babam, ertesi sabah işe geç gitti doğru müdürün odayı bastı. "o adam buraya gelecek" falan diyor. inanılmaz sinirlenmiş yani... hani diyor ki, "ben rezil rüsva bir adamım çocuklarıma her türlü küfürü ederim ama elimi kaldırmam. ben vurmuyorsam başkası asla vuramaz!" bildiğin yapıştı odaya, hocayı istiyor tokatlayacak adamı. babayı çok sinirli gördük de, delirmiş vaziyetteydi yani. o sırada ergüneş arabaya atlayıp okuldan falan kaçıyor ahahaha. ah be adam sportif de takılıyorsun yani pısmaya ne gerek var yani. göbekli babam ne yapacak sana yani. babam müdürü açık açık tehdit etti. müdür de sakinleştirmeye falan çalıştı ama olay orada kapandı.
ertesi gün denk geldik. "seninle görüşeceğiz" dedim adama. iyice delirdi. gerçi babamın öfkesi de pıs çıktı oradan bir şey olmadı, ben yediğim dayakla kaldım. içimdeki kin durmamıştı. aradan bir kaç sene geçti. internet kafelere gide gide keşfettiğim; "facebook" isimli sitede. bu adamın ismiyle grup açıp nefret söylemlerinde bulundum ahahaha. allah kahretsin, arkadaş listemde başka bir öğretmen varmış. grubu görünce uyandırmış ergüneşi. bir okul çıkışı önümü kesti. "o grubu kapatacaksın" dedi. ben hemen salağa yattım. benim bilgisayarım bile yok ki falan diyorum. fake hesap açmış birisi diye sıkıyorum yalanları. grubu açan diye benim ismim şak diye gözüküyor tabi. adam sinirleniyor karşımda, ben de yine bombayı patlattım; "hayırdır bu sefer vuramıyorsunuz ahahah" dedim. sonra mesafeler açıldı görüşemedik. ne zaman denk gelsek cins cins bakıyordum.
bugün içim hala soğumuş değil. karşıma çıksa direkt döverim. unutamıyorum o günü ya.. adam resmen tokat manyağı yapmıştı beni. ilk sağlam dayak yediğim gün o gündü. yani içimdeki şiddet bağımlısı tekme tokat girmek istiyor bu adama hala. nasıl bir vicdansızsın sen ya? ufacık çocuğu nasıl dövebilirsin o kadar şiddetli. anlamadan, dinlemeden üstelik. işte böyle zihniyetlere maruz kaldık. bugün olsa haberlere çıkar, meslekten ihraç bile edilirdi yani. dünyanın en kötü öğretmenisin ergüneş. bugüne kadar aldığın hiçbir maaşı hak etmedin. etikten ve adaletten yoksunsun. senden hep nefret ettim, hala edeceğim. bir gün karşıma çıkarsan yüzüne de söyleyeceğim bunları. zaten bunamışsındır iyice... arada stalklıyorum, kızı iyi bir yüzücü olmuş. sporcuya saygımız sonsuz umarım iyi yerlere gelir. zaten ufacık bir çocuğun söylediği şeye, ya da attığı kuma kızmıyorum. sadece duyduğu tek bir cümle ile, bir öğrenciye dalan rezalet ötesi bu öğretmene kızıyorum. bu yazıyı yazmak bütün modumun içine etti bak mesela ama olsun travmaları da yazıyoruz nihayetinde... bu da aklımdaki başka bir konuydu işte.
Yorumlar
Yorum Gönder