dosya : facebook grupları

     facebook kullanım amacım tamamen gruplarda gezinmeye dönüştü. aslında bir süredir hiç kullanmıyordum ama malum facebook hesabıma girdim yakın zamanda tekrar. bir sürü grup yine duruyordu. facebook ile ilk tanışmam elbette ki, ilk popüler olduğu zamanlarda bir internet kafede olmuştu. dayımın evine bilgisayar girmesiyle, facebook olayını da öğrenmiştim. sonrasında da bir internet kafede kendi hesabımı açmıştım. ilk hatırladığım şey de, bir tane kuzenim bana mesaj atmıştı. ben de karşılık olarak duvarına yazmıştım. chat kutusu olduğunu fark edememiştim ihihih. 

    sonraki yıllarda ise sınıf arkadaşları, akrabalar, tanıdıklar onların duvarlarına yazdığın veya chatleştiğim yer oldu. ilk kız arkadaşım ile facebook üzerinden tanıştım. bir gece, bir postun altında yorumlaşıyorduk. sonra özele geçtik. ne olduğunu hiç anlamamıştım. hani derler ya, tanışılan ve sabaha kadar konuşulan o gece diye... işte öyle bir geceydi. ilk kız arkadaşımdı. herkeste akıllı telefon ve whatsapp olmaya başlamıştı ama benim olmadığı için, internet kafeye gittiğimde kendisiyle facebook üzerinden konuşabiliyordum. bak şimdi yine üzüldüm gençliğime...

    facebook'daki en önemli zevklerimden biri, elbette doğum günümde duvarıma yazılmasıydı. bayılırdım o hisse, sevmediğim hoca için de grup açmıştım aahaha. can hoca ile de hala daha facebook üzerinden konuşuruz, yani "messenger" özelliği üzerinden yazışırız. bunun sebebini hala anlamıyorum. bir reel kullanım olarak facebook'u geride bıraktım. artık kendi ismim ile olmadığım bir platform. denk geldiğinde, zararsız trollükler yaptığım bir hesabım var. alakasız bir isim, alakasız yerlerde aniden ortaya çıkıp ortalığı karıştırıyorum. tabi işin bir de kişisel hobiler kısmı var. takıldığım gruplar sonuçta ilgi alanlarım. bugün grupları incelerken aklıma geldi, gerçekten çok ilginç gruplardayım..

    mesela "isveç'te yaşam" hakkında bir gruptayım. isveç'te yaşayan türkler'in kendi aralarındaki iş ilanları ve kiralık daire ilanlarını okuyorum. bazen gerçekten de orada yaşayan biri gibi muhabbetlere karışıyorum. bu esasen, gerçekten de bir gün isveç'te yaşamak istediğim için olan bir durum. aynı şekilde bunun slovenya versiyonu da var mesela. çok ufak şeylerden sözlü kavgalar çıkarırım. onun dışında o an yaşadığım şehrin, ikinci el ve kiralık daire gruplarında da boy gösteririm. özellikle son zamanlarda bizim sapık erkeklerin, ellerini avuştura avuştura yayınladıkları; "bayan ev arkadaşı arıyorum." tarzı ilanların altında kınama mesajları yazarım. elbette günümüzde normal bir şey ama insanların amacını profil fotoğraflarına bakarak anlayabiliyorsun. yani günümüz piyasasının dörtte biri fiyatına, tek yaşadığı ev için bir bayan ev arkadaşı arayan adama ne kadar güvenebilirsin? o tarz postların altında belirip, aynı incelikte cevaplar yazarım öyle tiplere. 

    bu kuryelerin takıldığı gruplarda da boy gösteririm. kuryeler ilgiyi çok seviyorlar, ayaklarına taş değse paylaşım yapıp ağlıyorlar o grupta. ben de tamamen firma avukatı gibi davranıyorum. mesela sürekli yemeksepeti savunuyorum, her şikayette nankör damgası yapıştırıyorum. halbuki haberim bile yok şartlardan falan. maksat sadece ortalığı karıştırmak. işte üslubum da o kadar güzel ki bunu yaparken, bazen anlayamadıkları için ortalık karışmıyor ama bir şekilde gidip zehri bırakıyorum. benzer bir durum galatasaray temalı gruplar için de geçerli. sanki galatasaraylıymış gibi davranıp takım için en kötüsünü, aslında iyi bir şey zannedip isteyerek paylaşımlar yapıyorum. insanlar bana hain damgası yapıyor..

    retro oyun konsolları, maket, minyatür, marangozluk, farklı diller, siyaset, geri dönüşüm tarzında gruplarda da takılırım. orada trollükten ziyade, insanların paylaşımları hoşuma gidiyor. kendim de bir şey üretir veya fikir çıkartırsam oraya paylaşmak istiyorum. bazı insanlar çok masum ve yaratıcılar. hoşuma gidiyor onların hikayeleri. sürekli bir şeyler peşinde koşan facebook dayılarına alışkın bir ortamda, gayet masumane o an yaptığı eseri veya ilgi alanını paylaşan orta yaş kitlesine çok hevesli bakarım ben. her yoruma ayrı ayrı teşekkür edecek kadar ince insanlar var. bu çok önemli bir şey. insanca bir şey. keşke herkes böyle olabilse diye düşünürüm. elbette o insanlarla alay etmek istemem.. 

    benim için trollük de, insanlık da güzel meziyetler. facebook bugün için bile bunları yapabilmem için bir ortam sağlıyor. ben elimden geldiğince zararsız davranıyorum. yine de bu da insanın kendini iyi hissetmesi için bir şey bence. önemli olan aklıma uygun konunun gelmesi. gerçekten çok ilginç insanlar var ve sadece telefonlarını kullanarak bir araya gelebiliyor. twitter veya instagram gibi değil asla mesela. dümdüz bir mozaik var facebook'da. o yüzden benim için bir gün yok olsa da, eğlendiğim bir yer olarak kalacak. bu da aklımdaki başka bir meseleydi işte...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

dosya : ipek

dosya : gravity falls

dosya : it crowd