dosya : spotçu avni
bu adamla tanışma sebebimi ben de bilmiyorum. nazilli'de bir sürü spotçu görmüşümdür. finalde bu adamla tanışmama vesile olan bir olay olmuştu ama o olayı hatırlamıyorum. biraz ötede beride, bir evin alt katında eski tip dükkanla karşılıyordu seni. bir sürü eşya var, görece kötü eşyalar. hani ikinci eli geçtim, ben yedi veya sekizinci elim diyen eşyalar. lakin aradığın şey estetik değil de kullanımsa bulamayacağın şey yoktu adamda. eh ucuzdu tabi. öyle bir alışverişimiz olmuştu kendisiyle. sağolsun yardımcı da olmuştu.
sonra beni başka eşyalar var diye, bir depoya götürdü. görünürde biraz korkutucu bir teklif değil mi? allahım bir yere geldik, bildiğin 3+1 daireyi adam eşyalarla doldurmuş. inanılmaz bir stok var yani. sıfırdan var edip bu kadar şey biriktirmiş. günün sonunda da hep kar etmiş ki, bir depo tutabilecek seviyeye gelmiş. öyle esnaf spotçulardan değil ha. bildiğin öğrenciyken gelinip, oluşturulan bir düzenden bahsediyorum. adamın adını bile bilmiyordum aslında, çok başka bir şekilde öğrendim o ayrı mesele.
ikinci evim için çok güzel bir tekli koltuk almıştım. o koltuk beni iki sene götürdü ve mükemmel bir şeydi. evi boşaltırken de bütün eşyaları komple ona sattım. hatta başka iki arkadaşımın da satmasına vesile oldum. bana kıyakları olmuştu çünkü. spotçu avni'den bahsetmek istemem aslında başarı hikayesinden kaynaklanıyor. adamın elinden her iş geliyordu bir kere. kendi işini kendi görüyordu. bir yerlerden ucuza bir şeyler bulup ucuza satıyordu. böyle çok ufak bir birikintinin giderek yükselerek dağ olması gibi bir hikayeydi. hayat onu bir yerde depo kiralamaya kadar götürüyor, sonra bir depo daha kiralıyor. ardından da öyle parası birikiyor ki, bildiğin inşaat işine giriyor tam bir doğulu hareketi. bu işin de hakkını vererek işi emlakçılığa getiriyor. yani adam evi yapıyor, kiralıyor ve içini de doldurabiliyor. bu üç meziyeti de yerine getirebilecek bir sistem kuruyor.
en son gördüğümde evlenmiş ve biten inşaatıyla ilgili paylaşımlar yapıyordu. adam öyle bir adam ki, kurduğu ufak network sayesinde o evleri de satacağını biliyordum. çok da hanım hanımcık biriyle de evlendi tabi. kyk'lı bir öğrenci olarak gelip, evinden ayrılıp bambaşka bir yerde kazıya kazıya düzen kurma işine şapka çıkarmaktan fazlasını yapamayız. istediğim böyle bir hayattı belki de, ama yeterince çalışkan ve sabırlı olamazdım herhalde. işte belki benden daha yoklukta başladığı macerasında, bugün kendine bir hayat kurabildi. mevcut durumunu bilmiyorum, belki de battı her şey yok oldu ama kendini buralara getirebildiği süreci de övmeyelim de taşa mı dönelim yani?
aslında bir başka hoşuma giden şey de o kadar eşyanın istif edilebilmesiydi. bayılıyorum böyle şeylere, oradan buradan bir şeyler toplayıp. hepsini bir araya getirip, gruplandırıp yeni yönler verebilme ihtimali. bu da hayalimi yaşayan bir adamdı. farklı evlerden topladığı eşyalarla bir bütün oluşturabiliyordu finalde. sevdiği şeyleri kendine alıyordu falan. yani bir paket halinde geliyor ve sen ayıklıyorsun. her bir parça başka bir işe yarayabiliyor. bunun kıskançlığı fena ediyor beni her seferinde. normal esnaf mantığında bir adam değildi, yakından gördüğüm için farklı bulmuştum zaten. umarız bir yerlerde keyfin yerindedir istifçi adam. motorla getirdiğin ikili ocağı unutmuyorum. 20 liranı söke söke almıştın benden ahahaha. belki bir gün senin gibi yoktan var ederim. riskli bir şey denemiş ve başarmıştın. bir noktada ilham kaynağısın.
bu da aklımdaki başka bir meseleydi işte.
Yorumlar
Yorum Gönder