dosya : briç

     bugün önce yarım yamalak öğrendiğim bir oyundan, sonra da yaşadığım olaydan bahsedeceğim. briç diye bir kart oyunu var. tam da ben bunun yazısını yazdığım sırada, kocaman bir turnuvaya ev sahipliği yaptık. hayattan bezdim, içim dışım briç oldu.. madem bu kadar maruz kaldım, yazıya dökerek ölümsüzleştirmek de bence çok mantıklı bir iş olurdu. 

    briç, dört kişiyle oynanan, takım çalışmasını ve stratejiyi içeren bir iskambil oyunudur. genellikle 52 kartlık standart deste ile oynanır ve amaç, belirli bir sayıda el almak ya da rakibin bunu yapmasını engellemektir. aslında batağı andıran bir yapısı var koz seçmeli kısmında ama işin rengi karmakarışık..

    işin en temelinden başlayalım. briçte 4 oyuncu var ve bunlar, iki kişilik takımlar halinde oynar. oyuncular saat yönünde oturur ve masada genellikle "kuzey", "güney", "doğu" ve "batı" olarak adlandırılır. kuzey-güney ve doğu-batı birbirine karşı oynayan takımlardır. oyun iki temel aşamadan oluşur: açık artırma (ihale) ve oynanış.

    açık artırma (ihale), ihalede amaç, hangi takımın koz rengini belirleyeceğini ve kaç el almayı taahhüt ettiğini kararlaştırmaktır. oyuncular sırayla ellerindeki kartlara göre kaç el alabileceklerini tahmin eder ve bunu artırma şeklinde dile getirirler. örneğin: "1 kupa" denirse, bu "ben kozu kupa seçiyorum ve 6+1, yani 7 el almayı taahhüt ediyorum" anlamına gelir. "2 karo" denirse, "benim takımım koz rengini karo yapıyor ve 8 el almayı hedefliyoruz" denmiş olur. ihale en yüksek teklifi veren takımın kazandığı bir süreçtir ve bu takım, o el için koz rengini belirler.

    oynanış ise, ihaleyi kazanan takımın belirlediği renk koz olur. oyun saat yönünde oynanır ve her turda (elin her küçük parçasına tur denir) her oyuncu bir kart atar. en yüksek kartı atan ya da koz kullanarak en güçlü kartı oynayan kişi o turu kazanır.

    örneğin, koz olmayan bir durumda: bir oyuncu kupa 10 oynadı, diğeri kupa 5 attı, bir başkası kupa as oynadı, sonuncu kupa vale attı. en yüksek kart kupa as olduğu için o turu kupa as’ı oynayan kişi kazanır. ama diyelim ki oyun sırasında biri koz oynadı. eğer koz rengimiz "karo" ise ve diğer oyuncular kupa attıysa, koz atan kişi o turu kazanır. çünkü koz, diğer tüm renklere üstün gelir. örnek el diyelim ki sen ve partnerin 3 maça oynuyorsunuz (yani 9 el kazanmayı hedeflediniz ve koz renginiz "maça"). el boyunca rakipleriniz el almamanız için uğraşıyor. stratejik olarak, en iyi kartları ne zaman oynayacağınıza karar vermeniz gerekiyor.

    hadi diyelim bir oyundasın, elin başında şu kartlara sahipsin: maça as, maça 9, kupa kral, karo 5, sinek vale. ilk turlar oynandı ve sıra sende. rakip karo oynadı. senin kozun maça olduğu için eğer el almak istiyorsan karoya uymak yerine bir maça oynayabilirsin ve turu kazanabilirsin. işte briçte temel strateji burada devreye girer. hem partnerinle uyumlu oynamalı hem de rakiplerin planlarını bozmalısın.

    eğitsel içeriğimiz bittiğine göre biraz da olayda bahsedelim. çalıştığım otel bu haftasonu bir turnuvaya ev sahipliği yaptı. baya elit bir tayfa geldi bunun için. yaş ortalaması da 70 falan. üstüne de indirim aldılar epeyce. üç günlük bir cehennem yaşandı benim için. gündüzünde zaten sürekli briç oynuyorlardı ama akşamında boş kalınca otele sarmakta sorun görmediler. bütün odalara gittim, hepsinde bir şikayet bir sorun da vardı üstelik. evet kış dönemindeki bir otel, birden kalabalık bir grup gelince afallar ama bu tayfanın memnuniyetsizliği başka bir seviyeydi. 

    otelin her yerine koca koca briç masaları kuruldu. nereye baksan briç masası şekli bir düzen vardı. akşamları da yiyip içip eğlendiler. çok para bıraktılar mı desen bence bırakmadılar ama hiç yoktan iyidir tabii ki. son derece saygısız insanlardı, hitap şekilleri beni benden aldı. ne sizli bizli konuşmalar, ne lütfen demeler, ne de teşekkür etmeler. bir robotmuş gibi ver komutu yapsın işi şeklinde ilerledi. bu zenginlerde garip bir huy var onu fark ettim, tabi her zengin için değil ama bazısı kendini dünyanın efendisi zannediyor. verdikleri para ile orantılıyorum, adamlar özel hizmet bekliyor gerçekten inanılmaz. şu üç gün de, kocaman serüvenimden daha fazla yorulmuş olabilirim. üstüne de bir ton azar yedik, hakaret yedik durduk. işte napalım hayatın bir başka yüzü de bu. bugün artık hayatımda yoklar mesela, yine sakin günlere dönmeyi umuyorum. bunu da bir tecrübe olarak niteliyorum, bu işlerde bazen çok yorulmak ve koşuşturmak da gerekiyormuş. ayrıca briç diye bir oyunun varlığına aşina oldum. yaşlılar baya seviyormuş bu oyunu, uğruna turnuva falan hele demek ki popüler bir şeymiş. masalarının şekli de ilgimi çekti, araya paravan gibi bir şey atıyorlar. sessizlik istiyolar falan. bu elit tayfa baya tadını çıkardı yani. güzel bir yemek de yediler hep beraber, "eski dostlar tekrar bir arada!" şekli bir ritüel de oldu onlar için. 

    yine de ben benzer bir turnuvanın doğru adresinin burası olduğunu düşünmüyorum. mesela iki tane dedemsi vardı. klimaları iyi ısıtmadığı için üç kere oda değiştirdim, sadece gitgellerim bile 8-9 defa idi. finalde işlerini çözdüm ama beni şikayet etmişler. bu çok saçma bir şey.. hani hiç ilgilenilmese, bir aksiyon alınmasa anlarım ama sizin için koşturan bir insanı neden şikayet edersiniz anlam veremiyorum. elbette bir sorun değil, ne yaptığım kameralar tarafından da sabit.. ben insanların ahlakına kızıyorum burada.. daha iyi bireyler olmak pek mümkün.. telefonla konuşan kadın vardı mesela; "burası berbat bir yer, personeller eğitimsiz, rezil rüsva olduk valla." diye birisine sitem ediyordu. bizden istediği her şeyi yapmıştık mesela, ama o bizim de duyacağımız şekilde bunu dillendirmeyi seçti. bazen anlamlandıramıyor olsam da, insanların her şekli var gerçekten. bununla yaşamalı, bunu benimsemeli. bir süredir rahatlığa, iyiliğe alışmış ben için de harika bir ilerleme ve hayat tecrübesi oldu. bir başka serüvenden daha cebimize para olmasa da manevi şeyler atabildik. 

    ben de yaşlanınca bir briç kulübüne kafayı uzatmayı düşünüyorum. genelde filmlerde, zengin kadınların oynadığı oyun olarak bilirdim ama işin rengi çok başkaymış. teferruatı bile çok büyük hikaye gerçekten.. 

    bu da aklımdaki bir başka meseleydi işte... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

dosya : ipek

dosya : gravity falls

dosya : it crowd