dosya : dalya

    bugün blogumda bir eşiği aşıyorum. yüzüncü yazımı yayınlamanın heyecanıyla klavyenin tuşlarına dokunuyorum. dalya! ilk yazımı yazdığım günü hatırlıyorum, belki bir heves, belki bir merakın peşinden gitme cesaretiydi. ama bugün fark ediyorum ki bu süreç bir alışkanlığa, hatta bir parçama dönüştü. her yazım bir iz taşıyor. bir düşüncenin, bir hissin, bir günün, bir anın izi... yazarken sadece kelimeleri yan yana getirmedim; bazen kendimi de yeniden tanıdım. kendi içimde kaybolduğumda, kelimelerim bana yol gösterdi. her yazıda bir parçam var, bazen fırtınalı, bazen durgun, bazen umudu, bazen çıkmazları anlattım. ama ne olursa olsun, yazmaktan hiç vazgeçmedim. ve ben buradayım. yazmaya devam edeceğim. çünkü kelimeler, anlatılmadığında eksik kalıyor.  tam 100 yazı olmuş bu yazıyla! bunu bir kutlama yazısı olarak koymak istedim. henüz istediğim sayıya ulaşmış değilim ancak uzun süredir, düzenli bir şekilde buraya bir şeyler yazmak beni çok tatmin etti. bu konuda kendimi bir düzene sokmuş durumdayım. hayatımda daha önce başka bir şeyi bu kadar sürekli bir şekilde yaptım mı bilmiyorum? bu alışkanlık beni sanırım hayatta tutan bir şey, son zamanlarda da beni hayatta tutan şeyler çok az sayıda. hayır hayır bir dertleşme yazısı olmayacak bu. "dalya" demeyi başarmış vaziyetteyim.

    bu blog, sadece bir platform değil; benim için bir serüven, bir ayna oldu. yüz defa yazmak, yüz defa anlatmak demekti. bazen kelimelerimden kaçmak istedim, bazen onlara sarıldım. ama hep devam ettim. bugün, bu noktaya gelirken her bir yazıya gösterdiğim özeni düşünüyorum. "öylesine" yazmadım; ne anlattıysam içinde bir anlam vardı. kelimelerim benimle büyüdü, değişti, bazen olgunlaştı, bazen çocuksu kaldı. çünküm her biri bir zamanın ürünüydü ve o zamanın içinde ben vardım.

    şu ana kadar anlattığım her şey, gerçekten de kafamda dönen şeylerdi. bu kadar şey düşünüp, bu kadar şey anlatabilmiş olmama şaşıyorum gerçekten. daha elimde uzun bir "dosya listesi" var mesela. buraya yazacağım şeyleri düşünüp belirlemek de ayrıca mutlu ediyor sanırım. kafamın içini bir sünger gibi sıkıp, sahip olduğum bütün anıları, bilgileri ve düşünceleri buraya koymak istiyorum. bunun bir önemi olup olmadığı, ya da gerekli olup olmadığı hakkında hiçbir fikrim yok. bir gün aklımdaki her şeyin tükeneceğini biliyorum, o gün geldiğinde buraya da yazacak bir şeyim olmayacak kim bilir? ya da yeni şeyler yaşadıkça buraya da malzeme çıkacak. her ne olursa olsun, artık hüzünlü hale gelmiş hayatımdan bazı izleri bir yerlere bırakabilmek güzeldi. internetin içinde kaybolup gidecek kim bilir? google, blogger hizmetini kapatana kadar, aklımın içindekilerin yazılı halde kalmasından dolayı mutluyum ama günün sonunda.

    buraya yazdığım şeylerde genelde sansür uygulamamaya çalışıyorum. aslında hala yazamadığım bahsedemediğim şeyler var. bunun önüne geçmek benim de elimde değil. bunu başarmak istiyorum. günahıyla, sevabıyla buraya kafamın içindeki her şeyi dökmek istiyorum. belki benim için zor yüzleşmeler olacak, belki son sırlarımı da açığa çıkarmış gibi hissedeceğim ama şöyle oturup bakınca bunun hiçbir öneminin olmadığını anlıyorum. gerçekten anlamsız, hayalsiz ve bomboş bir hayat yaşıyorum çünkü. yaşamak benim için, o kadar da keyif veren bir şey değil. bir şekilde her günün sonunu getiriyorum ama içimdeki o yenilgi beni zaten kahreden bir olay. burası, aslında düşündüğüm kadar boş bir hayat yaşamadığım konusunda kendime bir züğürt tesellisinden öteye de geçmeyecek kim bilir? işte yaşamak için çabalardan biri olarak belirleyip geçmekte fayda var. 

    her şeye rağmen yüzler kulübüne girmek çok hoş bir duygu. kendimle minik de olsa gurur duyuyorum. yazma alışkanlığından vazgeçmemek istiyorum. hala anlatacak bir şeylerim olduğunu düşünüyorum. umarım bir gün bu yazdıklarımı keyifle, huzurla, her şeyi aşmış bir biçimde ve sevdiklerimle okumuş olurum. dört zorlu ihtimal... hadi bakalım!

    dalya! bir yüz daha gelir mi bilmem, ama şimdilik bu anın tadını çıkarmak istiyorum....

    bu da aklımdaki başka bir meseleydi işte....

    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

dosya : ipek

dosya : gravity falls

dosya : it crowd