dosya : jain
sıradaki favorit sanatçım jeanne louise galice. yani sahne ismiyle; "jain" hanımefendi. şarkılarını, enerjisini, hayatını ve hikayesini çok seviyorum. yeni şarkı takip listemin içerisinde yer alan birisidir kendisi. tamamen şans eseri keşfettiğim bir şarkısından sonra yollarımız kesişmişti. şu ana kadar yaptığı her iş hoşuma gitmiştir. böyle zevkten gebertmemiştir ama kafasındaki şeyi az biraz anlayabildiğim için hoş karşılamış ve keyiflenmişimdir.
küçük yaşlardan itibaren müziğe ilgi duyduğunu okumuştum jain hanımefendisinin, ailesinin işleri dolayısıyla farklı ülkelerde yaşamış etmiş. özellikle kongo, dubai ve madagaskar gibi yerlerde geçirdiği yıllar, onun müziğinin temel taşlarını oluşturmuş. bu kültürel çeşitlilik, onun şarkılarında duyulan benzersiz ritimleri ve melodileri doğrudan etkilemiş haliyle. zaten parça tınılarında bir afrika esintileri hissediliyor. müziğe olan ilgisi, afrika ve ortadoğu’dan aldığı ilhamla birleşince, jain kendine özgü bir ses yakaladı. genç yaşlarda müzik prodüksiyonuyla ilgilenmeye başlamış ve elektronik, pop, reggae ve dünya müziğini harmanlayan tarzını geliştirivermiş. ilk çıkışını, 2015 yılında yayınladığı "come" adlı parçasıyla yaptı ve piyasaya atladı.
come, klip olarak da çok başarılı bir çalışma bencesi. zaten kendisini ilk gördüğüm şey de come şarkısının klibi idi. sonrasında sırasıyla çektiği; "makeba", "dynabeat" ve "alright" kliplerinde de bir özgünlük yakaladığı ortada. hatta her klibin bir önceki klibin sonuyla başladığı bu dörtleme aşırı hoşuma gitmişti. sanki bir hikayenin devamı gibi atmosfer sağlıyordu bu. bu kızı bu yönden çok zevkli ve incelikli bulmuştum. özellikle seçtiği kıyafetler de beni benden almıştı. alışılmışın dışındaki klip çalışmalarını hala daha bu dörtleme özelinde kısa film gibi izliyorum. şarkıları biraz benzer tarzda oluşmuştu ilk başta da, sonraki süreçte tarzı ufak ufak değiştirmeye de çalıştı aslında.
come, dediğim gibi bir yalnızlık hikayesi aslında. sadece bunu neşeli bir şekilde aktarmaya çalışıyor. senelerce oradan oraya zıplamanın sonucu, çeşitli arkadaşlıkları geride bırakmak olabiliyor. bütün bu süreçte yalnız kalmamış olabilir, ama geride bıraktığı insanlarla arasına mesafe girdikçe bunu bir yalnızlık olarak yaşamış. tabi bu birden fazla yörede ve şekilde olmuş. makeba ise bir atıf şarkısıdır mesela.. son zamanlarda reels arkaplan müziği olarak popüler oldu. buna çok şaşırmıştım ama jain zaten ciddi sayıda dinlenen bir isim haline gelmiş dünya çapında.
sonra çıkardığı albümde mavi renk tonunu her şarkıda yansıtıyor gibi bir hal var ortada. "alright" biraz olumlama şarkısı gibi geçmiş. lakin albüm içerisinde bir "oh man" şarkısı var ki, o dönem için beni çok etkilemişti. kendi içimde bir eşitlik aydınlaması yaşamıştım..
kadınlar futbol dünya kupası açılış töreninde ilk kez söylediği "gloria" şarkısı da, futbolun heyecanının kadın bakış açısıyla ne kadar güzel olabileceğine bir örnek oldu. o şarkıyı da çok ayrı tutuyorum her zaman, kişisel motivasyon eseri gibi bazen açıp dinginlemeye çalışıyorum ruhumu.
2018’de çıkardığı "souldier" albümünden sonra uzun bir sessizlik dönemine girdi. bu süreçte kimileri onun müziği bıraktığını düşündü, kimileri ise yeni bir dönüşüm içinde olduğunu hissetti. ben instagram'da ara ara bakıyorum, habire stüdyoda bir şeyler paylaşıp hazırlandığını söylüyordu ama çok uzun bir süreç olmuştu bu. sonra ses kesiliverdi. gerçekten o ara ben de dedim; "aha kesin bıraktı.." diye. zaten bu işleri müzikal bir kariyerden çok, hoşuna giden şarkıları yapmak olarak gören bir tip. ancak o, her zaman olduğu gibi, beklenmedik bir anda yeniden sahneye çıkmayı tercih etti.
2023 yılında, "the fool" adını taşıyan yeni albümüyle geri döndü. bu albüm, jain’in daha kişisel, daha olgun ve hatta biraz daha mistik bir yönünü ortaya koyuyordu. tarot kartlarından ilham alan bu albümde, hayatın bilinmezlikleri ve kaderin oyunları üzerine şarkılar yazdı. "the fool", safça keşfetmeyi, kaybolmayı ve tekrar kendini bulmayı anlatıyordu. jain, bu albümde daha minimalist bir prodüksiyon tercih ederek, dinleyiciyi adeta içsel bir yolculuğa çıkarıyordu. gerek "the fool" gerek "night heights" on numara şarkılar olarak yerini almış. üstüne zaten alışılmışın dışında tarzda yaptığı yeni şarkılar bunlar. işte yeni şarkılarında da, farklı bir ritim yakalayabilmesini çok olumlu karşılıyorum. night heights'ın klibi de çok güzeldir mesela. jain zaten benim için yüzde elli şarkılarıysa, yüzde elli de klipleri olarak yer edinen birisi. dümdüz bir playlistini açıp dinlemektense, klipleriyle birlikte şarkılarına zıplamayı her zaman daha zevkli buluyorum.
müziğinde afrika, ortadoğu, elektronik ve pop unsurlarını kusursuzca harmanlıyor. farklı ülkelerde büyümesi, ona evrensel bir bakış açısı kazandırmış ve müziğine derinlik katmış baya. klipleri ve sahne şovları estetik açıdan oldukça yenilikçi ve dikkat çekici. şarkılarında derin anlamlar ve duygular barındırıyor. müziğinde ve röportajlarında, olduğu gibi biri olması ve müziğe olan aşkını yansıtması onu daha da sevilesi yapıyor. jain, müziğiyle sınırları aşan, farklı kültürleri kucaklayan ve enerjisiyle ilham veren bir sanatçı. onun müziğini dinlediğinizde sadece ritimlerin içine çekilmekle kalmaz, aynı zamanda onun hikayesinin bir parçası olursunuz. jain’in dünyasına adım atmak, hem sanatsal hem de duygusal bir yolculuğa çıkmak gibidir. kendinizi oradan orada seyahat ederken bulabilirsiniz.
o tatlı surat ifadesinden, kafasının içinde ne gibi harika işler olduğunu bilmek her seferinde beni ziyadesiyle mutlu etmektedir. günümüzde jain’i sahnede görmek hala büyük bir enerji patlaması anlamına geliyor. yıllar geçse de sahneye çıktığında gözleri ışıldayan o genç kız hala orada. ama artık daha fazla hikaye biriktirmiş, hayatın farklı yüzlerini deneyimlemiş bir sanatçı olarak varlığını sürdürüyor. sosyal medyada çok sık paylaşım yapmasa da zaman zaman küçük kesitler sunarak müziğinin hala bir yolculuk içinde olduğunu hissettiriyor. arada sırada bakıyor ediyoruz, saklıyor kendini hanımefendi..
elbette böyle bir şahısı bulabilmek, sevebilmek çok güzel bir deneyim oldu benim için. artık kariyeri nereye giderse, oradan da takibimizi sürdüreceğiz...
bu da aklımdaki bir başka meseleydi işte.
Yorumlar
Yorum Gönder