dosya : pes 2013
hayatımın nokta atışı oyunlarından birisi.. çıkalı 12 sene geçmesine rağmen bugün bile güncel futbol oyunları yerine kendisini tercih ederim. bir futbol oyununda yapılabilecek ne varsa, bunu senelere yaya yaya derinlemesine yapmıştım.
yani futbol gerçeğinden kaçamıyorsun, her ne kadar niş zevklerim de olsa bir yerlerde içimdeki futbol aşığı hep diri kaldı. izlemesini de severim, ama oynamasını hep bir başka sevmişimdir. atari zamanlarında o piksel piksel adamlarla gol atmaya çalışarak başlayan serüvenim, abim playstation aldığında daha futbola benzeyen oyunlarla devam etti. bütün güçleri full yani 99 olan kadrolarıyla, bana normal takım aldırıp sürekli yenen abimle başladım öğrenmeye. zaten seneler evvel playstation'da nasıl oynanıyorsa bu oyun, bugün bile yeni nesil şeylerde aynı oynanıyor.
sonra playstation modeli yükseldi, ben de oyun cd'leri alırken futbol oyunları almaya başladım. zaten her sene yeni bir futbol oyunu çıkardı. önce "winning eleven" ismiyle çıkardı bu meret, sonra da değiştirdiler; "pro evoulition soccer" diye isimlendirdiler. "pes" serisi böyle doğdu. her sene yeni bir oyun, her sene yenilikler. her sene o oyunların suyunu sıkmam... iş 2013'e geldiğinde "pes 2013" oyunu çıktı. çok güzel bir oyundu, onu da o sene tüketmiştim. "pes 2014" için büyük değişikliklerden bahsediliyordu, kısmı olarak duyuyordum, hani insanlar heyecanlanıyordu yenilik falan filan diye. oyun çıktığında hiç beğenmemiştim, o alıştığım kolaylık kaybolmuştu ve hiç zevk almamıştım. ertesi yıl çıkan 2015 oyunu, 2016 oyunu.. büyü bozulmuş gibiydi. her çıkan oyunu deneyip soluğu pes 2013'de alıyordum. sonra pes 2013 özelinde, oyundaki verileri güncel hale getirme olayını çözdüm. yani aynı oyunla, yeni isimlerle oynayabiliyordum. hal böyle olunca hep pes 2013'den devam ettim. her seferinde de yama dediğimiz, veri setlerini indirip oyunu günümüz verileriyle oynadım.
tabi günümüz oyunlarını oynamak için daha güçlü makineler, daha iyi bilgisayarlar gerekiyor. eh pahalılığı da ortada. bugün pes serisi de kendi kendini yok etti zaten. insanlar eski adıyla "fifa" yeni adıyla "ea fc" serisi oynuyor. ben bugün iyi imkanlar bulsam yeni oyunlara yönelirim ama güncel yama bulabiliyorsam pes 2013'den de vazgeçmem gibi duruyor. bu konuda tek böyle düşünen kişi de ben değilim. özellikle türk insanı, bu oyuna ciddi bir sevgiyle bağlı. hala daha her koşulda bu oyunu tercih eden insanlar var. çünkü oyunun bir ruhu var, geçirdiği bir hissiyat var. kimse çok fazla detay istemiyor, iki kişi bir araya geldiğinde, ya da sevdiğin takımla kariyer yaptığında maçlarını oynamak ya da transfer yapmak istiyolar. pes 2013 kolay bir oyundu. seneler geçtikçe yapımcılar oyunlarına o kadar da gerekli olmayan detaylar koydular. eğer detaylarla dolu bir teknik direktörlük kariyeri isteniyorsa bunun için "football manager" vardı zaten. işte pes 2013 basit arayüzü, çok yormayan sistematiği ile herkes için doğal tercih olarak kaldı.
pes 2013, futbol oyunları arasında en dengeli ve tatmin edici oynanışa sahip olanlardan biri. oyuncuların hareketleri doğal, paslar ve şutlar hissiyatlı, topun ağırlığı tam kıvamında. ne çok arcade, ne çok simülasyon… tam ortada, biz futbolkoliklere keyif veren bir dengeyi tutturmuş. bir de şut mekaniği var. pes 2013’te şut çekmek resmen bir sanat. topu ayağından çıkardığında gidişini izlemek, kalecinin tepkisini görmek insana gerçek bir futbol heyecanı yaşatıyor. ayrıca her oyuncunun kendine has bir vuruş stili olması, oyunu daha da özel kılıyor. taktiksel derinlik de cabası. pes 2013, takımı yönetme konusunda oyunculara büyük özgürlük sunuyor. istediğin formasyonu detaylıca ayarlayabilir, takımın oyun tarzını belirleyebilir ve en önemlisi, sahada bunu hissedebilirsin. günümüzde birçok futbol oyunu bu derinliği kaybederken, pes 2013 bunu başarmış bir oyun olarak öne çıkıyor. grafikler ve atmosfer meselesine gelirsek… tamam, bugünün oyunlarına göre eski kalıyor ama pes 2013, o dönem için çok başarılıydı. oyuncuların yüzleri, stadyum atmosferi, gol sevinçleri hala nostaljik bir tat veriyor. ayrıca, o efsanevi şampiyonlar ligi lisansı… o müzik, o giriş ekranı, tüyleri diken diken eden bir hava yaratıyordu. daha bekleme ekranındayken insanı tribe sokan bir yapısı vardı kesinlikle...
kimi zaman fenerbahçe'yi baştan yaratarak, kimi zaman kocaelispor'u küllerinden doğdurarak ulaştığım hazları kelimelere dökemem. bir yerden sonra tamamen kendi hayal gücümle oluşturduğum insanlarla takımlar yapıyordum. hepsi 18 yaş altında çocuklarla bir kariyer açıyordum, maçlar oynuyordum. ilk başta çok güçsüz olan bu çocuklar, zaman ilerledikçe gelişip güçleniyorlardı. yani bir nevi uzun vadeye yayıyordum oynayacağım şeyi. bazen troll şeyler hazırlayıp oynuyordum. yani düzenleme özelliklerini dibine kadar kullanıyordum. o çok eski kalan arayüzde binbir zorluklarla forma bile tasarladığımı hatırlıyorum. tamamen hayalimdeki takımla, hayalimdeki formayla, hayalimdeki oyuncularla hiç olmayan bir hikayeyi var etmek hep çekici geliyordu. bugün bile elime bir bilgisayar geçse ve pes 2013 oynayacak olsam. bu senaryo özelinde uzun süren düzenleme çalışmalarına başlardım. bu bir iç rahatlatma terapisi gibi bir şey oldu hep bana. dünyadan uzaklaşmak.. gerçeklik algısını kaybetmek.
lisede falan okul çıkışları nadir de olsa ps kafelere gidip arkadaşlarla pes atma olayını da ayrıca aşamıyorum. kesinlikle kafayı ortadan ikiye bölecek etkide bir rahatlama sunan aktiviteydi. hele ki iyi de oynuyorsan, hele ki kişi sayısı bunu bir turnuvaya evirecek seviyedeyse deme keyfime.. günümüzdeki şu online maç yapma işlerini hiç sevemedim. bu olay yanyana oturan iki kişinin, tek ekrana baktığı şekilde olur o kadar! buradan yapımcı konami ailesine bol bol selam olsun. ilk versiyonlarında japon milli takımına çok kıyak geçiyorlardı. ayrıca japon spikerin tepkileri muazzam idi. japonlar zeki adamlar ama sürdürülebilirlik kısmında bazen sıkıntı oluyor pes serisi gibi işte... olsun güzel iş..
bu da aklımdaki bir başka şeydi işte.
Yorumlar
Yorum Gönder